Empress Ki-İmparatoriçe Ki yorumum (Spoiler)
Merhabalar :)
Uzun bir aradan sonra bloğuma vakit ayırabildim.Biraz konuşmak istiyorum aynı zamanda yeni takip ettiğim bir diziden ufacık da olsa bahsetmek istiyorum.Bu aralar yoğun bir dönem geçiriyorum.Yoğun olmadığım zamanlarda ise yeni hobiler deniyorum.Film ve dizilere de kendimi kaptırınca bloğuma vakit ayıramadım.Konuşmak istedim ama hep içime konuştum (Cümlenin asaletine bak ya. :) Belki bakarsınız bloğum ile tekrar uzun zamanlar geçirebilirim ve neler yaptığım hakkında konuşabilirim.
(Bloğum da olmasa kiminle konuşacağım ben bunları :))
Biraz önce de yazdığım gibi bir dizi takip ediyorum ve bu dizi hakkında minik yorumlarda bulunmak istiyorum.
Bu diziyi nereden keşfettim ve nasıl denk geldim?
Günlerden bir gün,boş bir vaktimde (hangi gün olduğunu hatırlamıyorum) evde oturup televizyon kanallarını geziyordum.Biliyorsunuz ki, öğleden sonra televizyonda izlenecek fazla bir şey olmuyor.Eh benim de canım çok sıkılıyordu ve bir şey yapmak da istemiyordum.Bizim programlar da benim hiç ilgimi çekmiyor.
Neyse kanalları gezerken ''İmparatoriçe Ki'' diye bir diziye denk geldim.Biraz izledikten sonra yine kanalları gezmeye karar vermiştim.Çünkü tarihi bir diziydi ve dublaj olayını fazla seven bir insan değildim.Bir kaç gün sonra yine bu diziye denk geldim ve fark ettim ki olay örgüsü almış başını gidiyor.Bende şöyle bir etki yarattı.''Woahh! Ne alaka ya bu çocuk ölmemiş miydi?Bu kızın burada ne işi var?'' falan filen derken merak etmeye başladım.
Diziyi televizyonda keşfettim ve orjinal halini bilgisayarda izlemeye başladım.Bölüm sayısı bizim dizilerimize göre az fakat bir Kdrama'ya göre fazlaydı.Ama olaylar o kadar sürükleyici geldi ki her bölüm ya da bir kaç bölüm de bir olaylar değişiyor.Açıkçası dizinin ilerleyişi bana hızlı geldi.Her bölümü merak içinde izledim diyebilirim.Bazı bölümleri de atlamak zorunda kaldım car car konuşan şeytanlar vardı dizide.Eğer izlerseniz anlarsınız bu şeytanları(!) :)
Dizinin orjinali ''EMPRESS Kİ''
Bölüm sayısı :51 (keşke daha kısa olsaydı :( bitene kadar kafamda senaryosunu kurguluyorum )
Dizinin konusu;Seung nyang adındaki Goryo'lu bir kızın yaşam mücadelesini konu alıyor.Zamanında bu kız ve annesi Yuan'a köle olarak satılıyor fakat başlarına bir olay geliyor ve kız kurtuluyor.Kadınların ve çocukların köle olduğu bu zamanda kız yaşamak için erkek kılığına giriyor ve erkekmiş gibi hayatına devam ediyor fakat gerçekler ortaya çıktığı zaman dizinin kurgusu değişiyor.
Kölelikten kurtulup Yuan imparatoriçesi olma aşamalarını hadi birlikte izleyelim :)
Toghon Temur , Cengiz Han'ın soyundan gelen Yuan İmparator'u olup Seung nyang'ın aşkından ölüp biten başrol erkeğimiz :)
Ölüp biten diyorum gerçekten de kızı o kadar çok seviyor ki sevgisine aşığım.Onsuz nefes bile alamıyor.El Temur'un (gücü için her kötülüğü yapan biri) kuklası iken sevdiği kadın sayesinde özgüvenine kavuşan bu abimiz beni çok şaşırttı.Dizinin başındaki korkak halinden eser yok şimdiiiii :) :) Neyse kendisini severim.Diziler de genelde iyi dövüşen bol aksiyonlu roller alırdı.Bu dizide ki rolü ilk başta çok farklı geldi.Dedim ki sen bu hallere düşecek adam mıydın :)
Wang Yoo Goryo'un tahtan indirilen kralı,halkını koruyamadığı için pişmanlık duyan ve tahtını almak için her yolu deneyen kraldır kendisi.Savaşçı bir ruhu olup aynı zamanda Seung nyanga aşıktır kendisi.Fazla gurur aşkı usandırır derler Wang Yoo Bey. Sen bizim meşhur sözümüzü bilmezsin :)
Gelelim dizinin yorumuna
Görüşmek üzere :)
(Bu arada biraz alakasız olacak ama çok heyecanlıyım.Siren'in fragmanını izledim.Ocak ayında ikinci sezonu gelecek.Daha heyecanlı bölümler bizi bekliyor.Şimdilik bu yorumumu buraya bırakıyorum.İkinci sezon hakkında konuşacağım tekrardan görüşmek üzere :)
Uzun bir aradan sonra bloğuma vakit ayırabildim.Biraz konuşmak istiyorum aynı zamanda yeni takip ettiğim bir diziden ufacık da olsa bahsetmek istiyorum.Bu aralar yoğun bir dönem geçiriyorum.Yoğun olmadığım zamanlarda ise yeni hobiler deniyorum.Film ve dizilere de kendimi kaptırınca bloğuma vakit ayıramadım.Konuşmak istedim ama hep içime konuştum (Cümlenin asaletine bak ya. :) Belki bakarsınız bloğum ile tekrar uzun zamanlar geçirebilirim ve neler yaptığım hakkında konuşabilirim.
(Bloğum da olmasa kiminle konuşacağım ben bunları :))
Biraz önce de yazdığım gibi bir dizi takip ediyorum ve bu dizi hakkında minik yorumlarda bulunmak istiyorum.
Bu diziyi nereden keşfettim ve nasıl denk geldim?
Günlerden bir gün,boş bir vaktimde (hangi gün olduğunu hatırlamıyorum) evde oturup televizyon kanallarını geziyordum.Biliyorsunuz ki, öğleden sonra televizyonda izlenecek fazla bir şey olmuyor.Eh benim de canım çok sıkılıyordu ve bir şey yapmak da istemiyordum.Bizim programlar da benim hiç ilgimi çekmiyor.
Neyse kanalları gezerken ''İmparatoriçe Ki'' diye bir diziye denk geldim.Biraz izledikten sonra yine kanalları gezmeye karar vermiştim.Çünkü tarihi bir diziydi ve dublaj olayını fazla seven bir insan değildim.Bir kaç gün sonra yine bu diziye denk geldim ve fark ettim ki olay örgüsü almış başını gidiyor.Bende şöyle bir etki yarattı.''Woahh! Ne alaka ya bu çocuk ölmemiş miydi?Bu kızın burada ne işi var?'' falan filen derken merak etmeye başladım.
Diziyi televizyonda keşfettim ve orjinal halini bilgisayarda izlemeye başladım.Bölüm sayısı bizim dizilerimize göre az fakat bir Kdrama'ya göre fazlaydı.Ama olaylar o kadar sürükleyici geldi ki her bölüm ya da bir kaç bölüm de bir olaylar değişiyor.Açıkçası dizinin ilerleyişi bana hızlı geldi.Her bölümü merak içinde izledim diyebilirim.Bazı bölümleri de atlamak zorunda kaldım car car konuşan şeytanlar vardı dizide.Eğer izlerseniz anlarsınız bu şeytanları(!) :)
Dizinin orjinali ''EMPRESS Kİ''
Bölüm sayısı :51 (keşke daha kısa olsaydı :( bitene kadar kafamda senaryosunu kurguluyorum )
Dizinin konusu;Seung nyang adındaki Goryo'lu bir kızın yaşam mücadelesini konu alıyor.Zamanında bu kız ve annesi Yuan'a köle olarak satılıyor fakat başlarına bir olay geliyor ve kız kurtuluyor.Kadınların ve çocukların köle olduğu bu zamanda kız yaşamak için erkek kılığına giriyor ve erkekmiş gibi hayatına devam ediyor fakat gerçekler ortaya çıktığı zaman dizinin kurgusu değişiyor.
Kölelikten kurtulup Yuan imparatoriçesi olma aşamalarını hadi birlikte izleyelim :)
Ana karakterleri tanıyalım :)
Seung nyang mücadelesi ve zekası ile kendine hayran bırakan ana karakterimizdir.İntikam peşinde koşan asla vazgeçmeden korkusuzca ilerleyen bir karakterdir.
Zaten olaylar Seung nyang'ın etrafında dönüyor.
Ölüp biten diyorum gerçekten de kızı o kadar çok seviyor ki sevgisine aşığım.Onsuz nefes bile alamıyor.El Temur'un (gücü için her kötülüğü yapan biri) kuklası iken sevdiği kadın sayesinde özgüvenine kavuşan bu abimiz beni çok şaşırttı.Dizinin başındaki korkak halinden eser yok şimdiiiii :) :) Neyse kendisini severim.Diziler de genelde iyi dövüşen bol aksiyonlu roller alırdı.Bu dizide ki rolü ilk başta çok farklı geldi.Dedim ki sen bu hallere düşecek adam mıydın :)
Gelelim dizinin yorumuna
- Açıkçası diziyi daha bitirmedim ve finalini merak ediyorum.
- Dizinin hızlı ilerleyişini seviyorum çok sıkmadan olay örgüsü değişiyor keşke bizim senaristlerimiz de örnek alsa bu dizilerden.
- Tarihi dizilerde ki sevmediğim olaylardan biri de ses kalınlığı.İnsanlar ağırlığını korumak için seslerini kalınlaştırarak konuşuyor.Bu konuda fazla ciddi kalamıyorum :)
- Dizi de El Temur'un kızı Tanasiri'yi ve onun hizmetçisi olan cadıları atlayarak izledim resmen.Dizide,şeytana rol verseler bu kadar kötülük yapmazdı.
- Toghon Kağan affet beni ama koskoca imparator olmuşsun bir lafını geçirememişsin.
- Bu arada bu dizi sayesinde eski tarihi araştırmaya başladım.İlgimi çekti.Aslında hiç öyle bir ilgim de olmamıştı ama merak etmeye başladım.
- Bu dizide Türklerden de bahsediliyor.Türk kızı Wang yoo'ya yardım ediyor diye anlatmışlar.
- Tarihi biraz da çarpıtmışlar(!) :)
Görüşmek üzere :)
(Bu arada biraz alakasız olacak ama çok heyecanlıyım.Siren'in fragmanını izledim.Ocak ayında ikinci sezonu gelecek.Daha heyecanlı bölümler bizi bekliyor.Şimdilik bu yorumumu buraya bırakıyorum.İkinci sezon hakkında konuşacağım tekrardan görüşmek üzere :)
Yorumlar
Yorum Gönder